Arben, Tiran’ın kalabalık sokaklarını ardında bırakıp, Berat’ın büyüleyici taş sokaklarına adım atıyor. Bu yolculuk, sadece şehirlerarası bir seyahat değil aynı zamanda yazar olma hayaliyle ruhuna doğru attığı derin bir adım. Berat’ın mistik atmosferinde, Osmanlı çeşmelerinin yanı başında, geçmişle bugünün kesiştiği bu dünyada, Arben yazarlık tutkusunu yeniden keşfederken, geçmişiyle yüzleşmeye cesaret edebilecek mi?

Bu roman, bir yazarın içsel yolculuğunu anlatırken, insan ilişkilerinin, dostluğun ve aidiyetin derinliklerine de iniyor. Arben’in karşılaştığı her karakter, onun hayatına yeni bir renk katarken, okuyucuyu da kendi iç yolculuğuna davet ediyor. Yazmak, sadece kelimeleri bir araya getirmek mi, yoksa hayatın en derin anlamlarını keşfetmek mi?

 Siz de Arben gibi kendi hikâyenizi yazmaya cesaret edebilir misiniz? Bu yolculuk, sadece bir roman değil, aynı zamanda içinizdeki yazarı uyandırmak için bir davet.